5 Mayıs 2013 Pazar

Şanlıurfa Gezilecek Yerler



Balıklı Göl

Balıklı Göl




Şanlıurfa 'da gezilmesi gereken en önemli yerlerden birisi Balıklı Göldür. Gezip görmeyen herkezin gezip görmesini tavsiye ederim.






Şanlıurfa'da doğduğu rivayet edilen Hz. İbrahim'in hikayesiyle kutsanmış bir göldür. Özellikte Urfa'da en çok anlatılan bir efsane olan Balıklı Göl, Kral Nemrut ve Hz. İbrahim arasında geçmiştir.

Hz. İbrahim, Kral Nemrut'un savunduğu putperstliği ortana kaldırmak için savaş açmıştır. Fakat aynı zamanda Nemrut'un kızına da aşık olmuştur. Bu durum üzerine Nemrut Hz. İbrahim'in yakılmasını emreder. Bunu üzerine Balıklı Göl'ün bulunduğu yere büyük bir ateş yakılır ve Hz. İbrahim ateşe atılır. Ateşe atıldığı sırada ateşler bir anda göle dönmüş ve ateşte yanan odunlarda balık olmuştur. Nerut'un kızı Zeliha' o kadar ağlamış ki gölün kenarında küçük bir göl daha meydana gelmiştir. İşte o zamandan beri bu göl kutsanmış ve içindeki balıklara dokunulmamıştır. Her zaman ziyaretçilerini sıcak bir gülümsemeyle karşılayan Balıklı Göl'ü ve dinleyenleri etkileyen efsanesini yerinde görüp yaşamak için mutlaka ziyaret etmelisiniz. Şehrin diğer turistik alanları arasındaki Göbekli Tepe'yi, Bazda Mağaraları'nı, Urfa Kalesi'ni ve Fırat Nehri'ni de gezinize dahil edebilirsiniz.


Urfa 'nın Tanıtımı

Şanlıurfa Gezilecek Yerler - Şanlıurfa Tarihi Mekanlar













Urfa Kur'an, İncil ve Tevrat'ta geçen İbrahim Peygamber'in, doğum yeri olarak kabul edilir ve anısına cami de bulunmaktadır. Ayrıca Peygamber Eyüp'ün de doğum yeri olarak kabul edilir.
Urfa kent merkezinin altında bugünkü Balıklıgöl'ün kuzeyinde yapılan bir keşif sonucu, Urfa kent merkezi tarihinin M. Ö. 9500'e, Neolitik Döneme kadar uzandığı görülmüştür.
11.500 yıllık tarihi süreç içerisinde Ebla, Akkad, Sümer, Babil, Hitit, Hurri-Mitanni, Arami, Asur, Pers, Makedonya, Roma, Bizans gibi uygarlıkların egemenlikleri altında yaşamıştır.
Urfa, 1094 yılında Selçuklu hakimiyetine girmiştir. 1098'de Haçlı Edessa Kontluğu, daha sonra Eyyubi, Memluk, Türkmen aşiretleri, Timur devleti, Akkoyunlular, Dulkadir beyliği, Safeviler ve en son da 1516'da Osmanlı sınırları içine katılmıştır. Önceleri Diyarbakır il sınırları içerisinde yer alan Urfa, 1876'da Halep vilayetine bağlanmış, 1916'da ise bağımsız bir sancak olmuştur.
1914'deki kayıtlara göre tahmini nüfus, 75.000 olan şehirde, 45.000 Arap, Türk, Kürt ve 25.000 Ermeni, 5.000 Hıristiyan ve Yahudi yaşamaktaydı.
1. Dünya Savaşı'na kadar Osmanlıların elinde olan Urfa, 1919 yılında önce İngilizler, daha sonrada Fransızlar tarafından işgal edilen şehir, 11 Nisan 1920'de düşman işgalinden kurtarılmıştır. Cumhuriyet sonrasında 1924'de il olmuştur. 2010 yılında ise seçim öncesinde Şanlıurfa'nın büyükşehir belediyesi haline getirilmesi planlanmıştır.
Şehrin nüfusu 2008 yılına göre 483.750'dir. 1927'de 29.000 olan nüfusu 1990'da 276.528'e, 2000'de 385.588'e, 2007'de 472.000'e çıkmıştır.

Bazda Mağaraları

Bazda Mağaraları











Tarihi taş ocakları özelliği taşıyan Bazda MağaralarıŞanlıurfa'nın tarihi turistik gezi alanlarından biridir.

Harran-Han el-Ba'rür yolunun 16 kilometre sonrasında yolun sağ ve sol kısmında hemen göreceksiniz Bazda Mağaraları'nı.

Urfa, tarihini en iyi anlatan şehirlerden biridir ve Balıklı Göl'ü, Fırat Nehri, Urfa Kalesi, Göbekli Tepe'si en çok turist çeken noktalarındadır. Tabii Bazda Mağaraları da görülmeye değer özelliklere sahiptir. Mağaraların içinde tüneller, meydanlar ve galeriler bulunmaktadır. Bir rehber eşliğinde bu mağaraları ziyaret edebilirsiniz. Urfa'nın yöresel yemeklerini de mutlaka tatmalısınız.

Urfa Kalesi

Urfa Kalesi











Şanlıurfa'nın merkezinde bulunan Urfa Kalesi, güneyde kalmakta olup Damlacık Dağının kuzeyinde konumlanmıştır.

Sarp kayalar üzerinde yer edinen Urfa Kalesi'nin girişi ise batı tarafından yapılmaktadır. Aynı zamanda kale, 25 burçtan oluşmaktadır ve çevresi surlarla çevrili durumdadır. Tam olarak hangi tarihte yapıldığı hakkında bir bilgi olmayan Urfa Kalesi, 812-814 yılları arasında yapıldığı düşünülmektedir.

Urfa Kalesi'nde Bizans ve İslam dönemlerinden birçok yapı mevcuttur. Onarımlarını ise daha çok Selçuklular, Akkoyunlular, Memlüklüler ve Osmanlı dönemlerinde görmüştür. Peygamberler şehri Şanlıurfa'da tarihi açıdan görmek isteyeceğiniz çok yer var. Balıklı Göl bu yerlerin başında gelir. Sizi bekleyen Urfa Kalesi gezinizden sonra diğer tarihi alanları da ziyaret edebilirsiniz. Urfa'nın manevi havasını muhakkak içinize çekmelisiniz.

Fırat Nehri

Fırat Nehri












Fırat Nehri'nin başlangıcı Anadolu'da olup Türkiye sınırlarından çıkarak Irak ve Suriye'den geçerek Basra Körfezinde denize ulaşmaktadır.

Nehri ilk besleyen akarsu ise Dumlu Dağı'nın sularıdır. Muhteşem bir coğrafyaya ihtişamlı bir görsellik katan Fırat Nehri'nin uzunluğu toplamda 2 bin 800 kilometredir. Bu uzunluğun 970 kilometresi Türkiye sınırları içerisindedir. Birçok uygarlığın can damarı olmayı başarmıştır ve suları bereketli olarak nitelendirilmiştir.

Kimi zaman felaket de getiren nehirde yüzmek kesinlikle tehlikelidir. Yüksek kesimlerinde saklamış olduğu güzellikleri görülmeye değer. Malatya'daki Kayaarası Kanyonu, Levent Vadisi; Erzincan'daki Kemaliye Kanyonu ve Elazığ'da bulunan Hazar Gölü bu güzelliklerden sadece birkaçıdır. Görülmeye değer bir yeri daha vardır ki; Munzur Vadisi Milli Parkı, oluşturduğu faunayla en önemli doğal değerleri arasındadır.

Halfeti

Halfeti











Türkiye’de siyah gülün tek yetiştiği yer olan Halfeti, M.Ö. 855 yılından bugüne yaşam alanı olmaya devam etmektedir.

Birçok medeniyeti barındıran Halfeti, Yunanlılar tarafından Urima, Süryaniler tarafından Kala Rhumeyta, Araplar tarafından Kalatül Rum olarak anılmış olup; Bizanslılar tarafından Halfeti adını almıştır. Şanlıurfa il sınırları içerisinde bulunmaktadır ve il merkezine uzaklığı 120 kilometredir. Halfeti ilçesinin bir kısmı Birecik Barajı’nın göl suları altında kalmıştır. Bu nedenle bu yerleşim yeri Karaotlak mevkiinde açılmıştır. Karaotlak ise il merkezine 7 kilometre uzaklıktadır. İlk dönemlerinden bugüne yaşamın tüm renklerini hala üzerinde taşımaktadır.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder